Egzamaya Ne İyi Gelir?
17-08-2022
21:24
Yaklaşık 10 yıldır cildinde egzama sorunuyla yaşayan biri olarak egzama hakkında benim de söyleyeceklerim var. Egzama (atopik dermatit) bir bağırsak florası bozukluğu, cilthastalığı gibi görünse de benim için aslında vücudun kendini savunma mekanizması. O yüzden egzama aslında hiç gitmiyor ve hiç yok olmuyor. Uykuya geçiyor, yokmuş gibi davranıyor ancak en ufak bir düzensizlikte ben hala buradayım diyor.
Kendini savunma mekanizması derken de bu en ufak düzensizliklere karşı geliştirmiş olduğu bir yardım çağrısı. Yani belli ki bedende yolunda gitmeyen bir şeyler var. Bu yardım çağrısını dikkate almak gerekiyor.
Öncelikle beslenme düzenini doğru ayarlamakta fayda var. Sağlıklı görünen, doğal olan bir gıda sizde alerjen olabilir. Bu da egzamayı tetikleyebilir. Yani sağlıklı ve dengeli beslenmek tek başına yetmiyor. Neyi tüketip neyi tüketmemek gerektiğini bilmek gerekiyor. Bu da kendinizi tanımaktan geçiyor. Ama genel geçer bir kural var ki egzamalı ciltlerde kırmızı renkli besinler sinyal veriyor. Özellikle ah o yaz meyveleri.. Ki alerjilerin tavan yaptığı bahar aylarında daha da dikkat etmek gerekiyor bu besinleri tüketmemeye. Kırmızı meyvelerin (karpuz, domates, çilek, kiraz…) yanı sıra yer fıstığı, kabuklu deniz ürünler, yumurta, süt ürünleri gibi besinler de egzamayı tetikliyor.
Doğal ürünler üreticisi olarak bana en çok sorulan sorulardan biri de “Bu sabun egzamamı geçirir mi?” sorusu. Keşke cevabım evet, geçirir olabilseydi. Ama hiçbir sabun yoktur ki egzamayı geçirsin. Hatta bırakın sabunu, hiçbir ürünün böyle bir iddiası olamaz. Çünkü egzama kroniktir; geçmez. Egzamayla yaşamayı öğrenmek gerekir. Onun suyuna gitmek, onu kızdırmamak gerekir.
Bu noktada benim söyleyebileceğim şudur; her gün ellerimizi ve vücudumuzu yıkamamız gerekir, değil mi? Peki bu yıkama esnasında temizleyici malzeme olarak ne kullanıyoruz? Sabun. İşte bu sabun cildi temizlerken egzamanın suyuna gitmeyi bilmelidir. Nazik ve kibar olmalıdır. Bu yol da bizi lavanta sabununa, kastil sabuna, yani elyapımı doğal sabunlara çıkarır. Özellikle elinde egzama olanlar mutfakta, elde bulaşık deterjanı olarak Sıvı Kastil Sabunu kullanmayı bir denesinler. Vazgeçemeyeceksiniz.
Kendini savunma mekanizması derken de bu en ufak düzensizliklere karşı geliştirmiş olduğu bir yardım çağrısı. Yani belli ki bedende yolunda gitmeyen bir şeyler var. Bu yardım çağrısını dikkate almak gerekiyor.
Öncelikle beslenme düzenini doğru ayarlamakta fayda var. Sağlıklı görünen, doğal olan bir gıda sizde alerjen olabilir. Bu da egzamayı tetikleyebilir. Yani sağlıklı ve dengeli beslenmek tek başına yetmiyor. Neyi tüketip neyi tüketmemek gerektiğini bilmek gerekiyor. Bu da kendinizi tanımaktan geçiyor. Ama genel geçer bir kural var ki egzamalı ciltlerde kırmızı renkli besinler sinyal veriyor. Özellikle ah o yaz meyveleri.. Ki alerjilerin tavan yaptığı bahar aylarında daha da dikkat etmek gerekiyor bu besinleri tüketmemeye. Kırmızı meyvelerin (karpuz, domates, çilek, kiraz…) yanı sıra yer fıstığı, kabuklu deniz ürünler, yumurta, süt ürünleri gibi besinler de egzamayı tetikliyor.
Doğal ürünler üreticisi olarak bana en çok sorulan sorulardan biri de “Bu sabun egzamamı geçirir mi?” sorusu. Keşke cevabım evet, geçirir olabilseydi. Ama hiçbir sabun yoktur ki egzamayı geçirsin. Hatta bırakın sabunu, hiçbir ürünün böyle bir iddiası olamaz. Çünkü egzama kroniktir; geçmez. Egzamayla yaşamayı öğrenmek gerekir. Onun suyuna gitmek, onu kızdırmamak gerekir.
Bu noktada benim söyleyebileceğim şudur; her gün ellerimizi ve vücudumuzu yıkamamız gerekir, değil mi? Peki bu yıkama esnasında temizleyici malzeme olarak ne kullanıyoruz? Sabun. İşte bu sabun cildi temizlerken egzamanın suyuna gitmeyi bilmelidir. Nazik ve kibar olmalıdır. Bu yol da bizi lavanta sabununa, kastil sabuna, yani elyapımı doğal sabunlara çıkarır. Özellikle elinde egzama olanlar mutfakta, elde bulaşık deterjanı olarak Sıvı Kastil Sabunu kullanmayı bir denesinler. Vazgeçemeyeceksiniz.